Hayatı
Nedim, asıl adıyla Ahmed, 1681 yılında İstanbul’da doğmuştur. Babası Kadı Mehmed Efendi, Sultan İbrahim devrinin kazaskerlerinden Merzifonlu Mustafa Efendi’nin oğludur. Annesi Saliha Hanım, İstanbul’un fethinden itibaren devlet hizmetinde bulunan Karaçelebizâdeler ailesindendir. Dönemin klasik ilimlerini, Arapça ve Farsçayı iyi bir eğitim alarak öğrenmiş ve bu dillerde şiir yazabilecek seviyeye gelmiştir. Tahsilini tamamladıktan sonra, müderris olmuştur.
Nedim’in müderrislik kariyeri hızlı bir şekilde ilerlemiştir. İlkin Hariç Medresesi müderrisliğine atanmış, ardından Mahmut Paşa Mahkemesi naipliğine getirilmiştir. 1726’da Molla Kırımi Medresesi, 1728’de Nişancı Paşa-yı Atik Medresesi, 1729’da Sahn Medreseleri müderrisliğine yükselmiştir. Patrona Halil İsyanı (1730) sırasında Sekban Ali Paşa Medresesi müderrisi olarak görev yapmıştır.
Damat İbrahim Paşa’dan himaye gören Nedim’in yıldızı, İbrahim Paşa’nın sadrazamlığa getirilmesi ile parlamıştır. Lale Devri adı verilen bu dönemin en popüler isimlerinden olan Nedim, hem köşklerde saraylarda hem Kağıthane eğlencelerinde en çok aranılan isim haline gelmiştir. Bu nedenle, Lale Devri’ni bitiren Patrona Halil İsyanı sırasında isyancıların en büyük hedeflerinden biri olmuş ve isyan esnasında hayatını kaybetmiştir. Şairin mezarı Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nın Miskinler kısmındadır.
Nedim’in Edebi Kişiliği
- 18. yüzyıl divan şiirinin en büyük isimleri arasında gösterilmektedir. Şiirleri, zamanının edebi çevrelerinde büyük bir ilgi görmüş ve divan edebiyatının gelişiminde önemli bir rol oynamıştır.
- Lâle Devri olarak bilinen dönemde etkinlik göstermiştir. Bu dönem, Osmanlı İmparatorluğu’nda sanat ve kültürün canlı olduğu bir zaman dilimidir. Nedim, bu dönemde saray çevrelerindeki etkisiyle ve şiirleriyle tanınmıştır.
- Şiirlerinde genellikle aşk, şarap, doğa güzellikleri, İstanbul’un sokakları ve eğlenceleri gibi konuları işlemiştir. Onun şiirlerindeki aşk teması, hem aşkın heyecanını hem de acısını derinlikli bir şekilde yansıtır.
- Nedim, İstanbul hayatından renkli sahneler sunmuş, halk edebiyatına yakınlaşmış ve günlük dilden gelen konuşma kalıplarını kullanmıştır.
- Şiirlerinde 18. yüzyılın başında İbrahim Paşa’nın gayretleriyle oluşturulan barış ve istikrar döneminde İstanbul’un eğlence ve mesire yerlerinin yeniden düzenlenmesi, helva geceleri ve Sadâbâd eğlenceleri gibi unsurlar yer alır. Bu nedenle “Lale Devri Şairi” olarak bilinmektedir.
- Dil kullanımı oldukça sadedir ve halk diline yakın ifadeler içerir. Bu özelliğiyle Divan edebiyatında dikkate değer bir yenilikçi olarak kabul edilir.
- Şiirlerindeki ritmik yapı ve müzikalite, bestekârlar tarafından bestelenerek dönemin müzikal yaşamına da katkı sağlamıştır. Edebiyatımızda “şarkı” türünün kurucusu ve en büyük temsilcisi olmuştur.
- Nedim’in en ünlü eseri, Divan’ıdır. Şiirlerinde hikemî tarzın büyük temsilcisi Nâbî ve kasidede Nef’î’nin etkisi gözlenir. Ancak Nedim, kısa sürede kendine özgü “Nedîmâne” tarzını geliştirmiştir. Bu tarzın temel özellikleri, söyleyiş mükemmelliği, yerlilik arzusu ve Nedem’e özgü bir tavrı içermektedir.
Nedim Eserleri
Dîvân: İçeriğinde 42 kaside, 87 kıta, 13 nazm, 3 mesnevi, 1 terkib-bent, 1 terci-bent, 2 mütekerrir müseddes, 1 tardiyye, 5 tahmis, 1 muhammes, 33 murabba, 2 koşma, 164 gazel, 2 müstezat, 11 rubai ve 23 müfred ve matla bulunmaktadır. Ayrıca 5 Arapça ve 39 Farsça şiir içerir.
Sahâifü’l-Ahbâr
Aynî Tarihi