Orhan Seyfi Orhon Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Hayatı

Orhan Seyfi Orhon, 23 Ekim 1890 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Miralay Emin Bey babası, Nimet Hanım annesidir. Ortaokul ve lise yıllarını Beylerbeyi’nde tamamladıktan sonra Hukuk Fakültesine başlamıştır. Burayı bitirdikten sonra Meclis-i Mebusan’da memurluk yapan sanatçı, İstanbul’un işgalinin ardından bir süre öğretmenlik de yapmıştır. Bu dönemde Ziya Gökalp başta olmak üzere Türkçü düşünce sistemini benimseyen aydınlarla tanışmış, hayatının geri kalanını Türkçülük ideolojisine adamıştır. 3 Mayıs 1944 Türkçülük davasında yargılanmıştır. 1946 yılında aktif siyasete girerek Cumhuriyet Halk Partisi’nden milletvekili seçilmiştir. 1950 yılından itibaren de Demokrat Parti’yi destekleyen yazılar kaleme almıştır. 22 Ağustos 1972 tarihinde geçirdiği kalp krizi sonrası hayata gözlerini yummuştur.

Edebi Kişiliği

Orhan Seyfi Orhon, Öğrencilik yıllarında edebiyata merak saran sanatçı, Fecriati yazarlarından Celal Sahir Erozan’ın öğrencisi olmuş, hocasının teşvikleri edebiyat çalışmalarının hızlanmasına neden olmuştur.
İlk şiirlerinde Abdülhak Hamit Tarhan ve Tevfik Fikret’in etkileri görülür.
İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullanmış duygusal şiirler yazmıştır.
Ziya Gökalp ile tanışmasının ardından aşk ve yurt sevgisini dile getiren şiirleri hece ölçüsü ile yazmaya başlamıştır.
Birçok şiiri bestelenmiş ve çok sevilmiştir.
Orhan Seyfi Orhon, Birinci Dünya Savaşı yıllarında ün kazanmış, “Beş Hececiler” olarak bilinen şairler arasında yer almıştır.
En sevilen şiirlerinden Fırtına ve Kar aruzla, Peri Kızı ile Çoban Hikayesi ise hece ile yazılmıştır.
Türk şiirinin en büyük ustalarından biri olabilecek yeteneğe sahip olmasına rağmen şiir yazmaya çok zaman ayırmamış, yayıncılık ve eleştiriye yönelmiştir.
Hukuk Fakültesi öğrencisiyken çıkardığı “Hıyaban” isimli dergi ile yayıncılık hayatına başlamıştır.
Orhan Seyfi Orhon’a asıl ününü kazandıran, Beş Hececiler’in diğer bir şairi Yusuf Ziya Ortaç ile beraber yayımladığı “Akbaba” dergisi olmuştur. Daha sonra yine Yusuf Ziya ile birlikte “Çınaraltı” dergisini yayınlamıştır.
Bu dergilerde yazdığı mizahi yazılar ön plana çıkmıştır.
Milliyet, Tasvir-i Efkâr, Cumhuriyet, Ulus, Havadis gibi gazetelerde siyasi yazılar kaleme almıştır.