Cenge Giderken
Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur;
Sinem, özüm ateş ile doludur;
İnsan olan vatanının kuludur.
Türk evlâdı evde durmaz, giderim.
Yaradanın kitabını kaldırtmam,
Osmancık’ın bayrağını aldırtmam,
Düşmanımı vatanıma saldırtmam.
Tanrı evi viran olmaz, giderim.
Bu topraklar ecdâdımın ocağı;
Evim, köyüm hep bu yerin bucağı;
İşte vatan, işte Tanrı kucağı.
Ata yurdun, evlât bulmaz, giderim.
Tanrım şahit, duracağım sözümde;
Milletimin sevgileri özümde;
Vatanımdan başka şey yok gözümde.
Yâr yatağın düşman almaz, giderim.
Ak gömlekle gözyaşımı silerim,
Kara taşla bıçağımı bilerim;
Vatanımçin yücelikler dilerim.
Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.
Mehmet Emin Yurdakul’un Türk–Yunan Savaşı sırasında yazdığı Cenge Giderken, Servetifünun Dönemi’nde yayımlanmasına rağmen sade dil, coşkun bir eda ve hece ölçüsüyle yazılmasıyla dikkat çekmiştir. Büyük bir etki uyandıran bu şiir, “Millî Şair” olarak anılan şairin millî edebiyat akımının oluşmasındaki etkisini göstermektedir.
Ahenk Unsurları
Ölçü: Cenge Giderken isimli şiirde 11’li hece ölçüsü kullanılmıştır.
Nazım Birimi: Bu şiiri oluşturan bölümler dörder dizeden oluşmaktadır. Bu nedenler bu şiirin nazım birimi dörtlüktür.
Kafiye Şeması: -a-a-a-b, -c-c-c-b, -d-d-d-b, -e-e-e-b, -f-f-f-b (Düz kafiye)
Redif ve Kafiye
Birinci Dörtlük
-ulu/dur
-dolu/dur
-kulu/dur
“dur” redif, “lu” tam kafiye
İkinci Dörtlük
-kal/dırtmam
-al/dırtmam
-sal/dırtmam
“dırtmam” redif, “al” tam kafiye
Üçüncü Dörtlük
-ocağ/ı
-kucağ/ı
-bucağ/ı
“ı” redif, “cak” zengin kafiye
Dördüncü Dörtlük
-söz/ümde
-göz/ümde
-öz/ümde
“ümde” redif, “öz” tam kafiye
Beşinci Dörtlük
-sile/rim
-bile/rim
-dile/rim
“rim” redif, “ile” zengin kafiye
Dil ve Anlatım
Cenge Giderken isimli şiir, Servetifünun Dönemi’nde yayımlanmasına rağmen son derece sade bir Türkçe ile yazılmıştır. Milli edebiyat anlayışının ayak sesleri bu şiirde kendisini göstermektedir. Şair, şiirde yalın bir anlatımı tercih etmiştir.
Tema
Cenge Giderken şiirinin teması “vatan sevgisi”dir.
Cenge Giderken Şiirinin Söz Sanatları
Birinci dörtlükte vatan Tanrı kucağına benzetilmiş, teşbih (benzetme) sanatı yapılmıştır.
“Osmancık’ın bayrağını kaldırtmam” dizelerinde, Osmanlı Devleti’nin kuruluş dönemine bir “telmih” vardır.
“Toprak, ev, köy, bucak, ocak” kelimelerinin bir arada kullanılması “tenasüp” örneğidir.
Son dörtlükte “ak” ve “kara” sözcüklerinin birlikte kullanılması ise “tezat” sanatına örnektir.