Yıldız Ecevit Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Hayatı

Tam adı Nadide Yıldız Ecevit olan yazar, 28 Ocak 1946’da Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde dünyaya geldi. Babası bankacı Mehmet Sait Altıata, annesi öğretmen Güneş Ürgün’dü. İlkokul eğitimini 1957 yılında Mimar Kemal İlkokulu’nda tamamladı. 1963 yılında Çamlıca Kız Lisesi’nden mezun olduktan sonra Viyana’da Technische Hochschule’de 1963-1967 yılları arasında eğitim gördü.

İstanbul Üniversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümünden 1973 yılında mezun oldu. Yüksek lisansını 1983 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde Ferit Edgü’de Kafkaesk Öge üzerine yaptı. Doktorasını ise 1987 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Atay ve Max Frisch’de Aydın Sorunsalı konulu teziyle tamamladı.

Akademik kariyerine DTCF ve Bilkent Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak devam etti. 22 Haziran 2021 tarihinde Bodrum’da tedavi görmekte olduğu hastanede hayatını kaybetti ve 24 Haziran’da Gölköy mezarlığına defnedildi.

Yıldız Ecevit’in Edebi Kişiliği

Yakın dönem Türk edebiyatına yönelik kapsamlı araştırmalar yapmış ve bu çalışmalarıyla Türk edebiyatının önemli isimleri arasında yer almıştır.
Edebiyat eleştirileri ve kuramsal çalışmalarıyla, Türk edebiyatına dünya edebiyatı perspektifinden bakmayı başarmıştır. Postmodern anlatılar, metinlerarasılık ve edebiyat-felsefe ilişkisi gibi konular üzerinde yoğunlaşan Ecevit, bu alanlarda yaptığı çalışmalarla hem akademik dünyada hem de edebi çevrelerde saygın bir konuma sahip olmuştur.
Yazıları Cumhuriyet Kitap, Varlık, Gösteri ve Gündoğan Edebiyat gibi dergilerde yayımlandı. Edebiyat ve felsefe ilişkisi üzerine yaptığı çalışmalarla dikkat çeken Ecevit, “Kurmaca Bir Dünyadan” kitabında Oğuz Atay, Ferit Edgü, Günter Grass, Hasan Ali Toptaş ve Goethe gibi yazarlar üzerine edebiyat okumaları yaptı. Ecevit, Türk edebiyatının eserlerine dünya edebiyatına ait kuramlar ekseninde yaklaştı.
“Orhan Pamuk’u Okumak” adlı araştırmasında, Pamuk’un romanlarını metinlerarasılık kapsamında ele aldı ve “Cevdet Bey ve Oğulları”ndan “Yeni Hayat”a kadar olan süreçte Pamuk’un romanlarındaki ana bileşenleri çözmeye çalıştı.
“Türk Romanında Postmodern Açılımlar” adlı eserinde, 20. yüzyıl avangardist roman estetiği ve postmodern anlatının oluşumu üzerinde durduktan sonra, Türk romanındaki örnekleri inceledi. Bu bağlamda, Oğuz Atay’ın “Tehlikeli Oyunlar”, Orhan Pamuk’un “Benim Adım Kırmızı”, Hasan Ali Toptaş’ın “Bin Hüzünlü Haz” ve Metin Kaçan’ın “Fındık Sekiz” romanları postmodern anlatı açısından değerlendirildi.
“Ben Buradayım – Oğuz Atay’ın Biyografik ve Kurmaca Dünyası” adlı çalışmasında, Oğuz Atay’ın kurgu dünyası ile hayatı arasında ilişki kuruldu. Ayrıca, edebi metin olarak kaleme aldığı “Kozmik Komedya” romanında, Dante’nin “İlahi Komedya”si ile bağlantı kurdu. “Dantel” adlı kahraman etrafında metinlerarası göndermelerle Kafka, Tezer Özlü ve Schopenhauer gibi isimlere atıfta bulunarak, düşünce ve evren boyutunda ilişkiler kurdu.