Hayatı
İhsan Oktay Anar, 1960 yılında Yozgat’ta dünyaya geldi. Ataları 1893’te Kazan’dan göçerek İstanbul’a gelmiş ve Cumhuriyetten sonra Anar soyadını almıştır. Annesi ve babası da devlet memuru olan Anar, ilk ve ortaokulu İstanbul’da, liseyi ise İzmir’de okudu. Derslere girmek yerine günlerini kütüphanede kitap okuyarak geçiren Anar, devamsızlık nedeniyle Karşıyaka Erkek Lisesi’nden atılınca, Akşam Sanat Lisesi’ne yazıldı. Daha sonra Ege Üniversitesi Felsefe bölümünde öğrenim gördü. Aynı üniversitenin Felsefe bölümünde dersler verdi. Türkiye’de terörün zirve yaptığı 90’larda Güneydoğu’da askerlik yaptı. Askerlik günlerinin etkisini uzun zaman üstünden atamadı. Askerlikten sonra Ege Üniversitesi’nde başladığı doktorasını Antik Yunan Felsefesinde Zaman Kavramı adlı teziyle 1994’te tamamladı. 2011 yılında emekliliğe ayrıldı. Evli ve iki çocuk babası olan İhsan Oktay Anar, halen Türk Edebiyatının en popüler isimleri arasındadır.
İhsan Oktay Anar’ın Edebi Kişiliği
- Edebiyatçılar Derneği ve PEN Yazarlar Derneği üyesidir.
- İlk hikayesi, “Kâfirler için Apologya”, 1985 yılında Mor Köpük dergisinde yayımlandı. Böylece edebiyat dünyasına adım atmış oldu.
- Hulki Aktunç’un önsözüyle yayımladığı, ilk romanı Puslu Kıtalar Atlası ile dikkatleri üzerine çekti. Yirmiden fazla dile çevrilen Puslu Kıtalar Atlası’nın tanıtımı Kültür Bakanlığı tarafından yapılmıştır.
- İhsan Oktay Anar, edebiyatımızda felsefi roman çığırının açılmasına öncülük etmiştir.
- Eserlerinde metaforlara ve göndermelere yer vermiştir.
- Anar’ın romanları, üstün bir dil işçiliğinin ürünü olarak kabul edilir. Bu durumun nedenlerinden biri, romanlarındaki geniş ve renkli karakter yelpazesidir. Anar’ın eserlerinde mitolojik, dinî, efsanevî ve tarihî figürler, farklı anlatılardan gelen tipler, defineciler, imamlar, tüccarlar, gezginler, dervişler, şeyhler, denizciler, kâhinler, hırsızlar, dilenciler, filozoflar, mucitler, lağımcılar, kalyoncular, gabyarlar, sakiler ve köçekler gibi çeşitli ve zengin bir karakter kadrosu bulunur.
- “Amat” adlı eserinde yeryüzündeki bütün kötülükleri içinde taşıyan ve yok olmaya mahkûm bir gemi metaforu ile okura iyi ile kötünün bitmeyen çekişmesini gözler önüne sermiştir.
- Suskunlar adlı romanında Mevlevi kültürün izleri görülmektedir. Bu eseriyle 2009 yılında Erdal Öz Edebiyat Ödülü’nü almıştır.
- Efrasiyab’ın Hikayeleri adlı eserinde insan ömrünün sınırlı ve bu yüzden de hayatı güzelleştirip öne çıkaran yegâne duygunun sevgi olabileceğini işlemiştir. Bu roman İngiltere’de sahnelenmiştir.
İhsan Oktay Anar Eserleri
Roman
Puslu Kıtalar Atlası
Kitab-ül Hiyel
Efrâsiyâb’ın Hikâyeleri
Amat
Suskunlar
Yedinci Gün
Galîz Kahraman