Hayatı
Necati Bey, 1443-1446 yıllarında doğmuştur. Asıl adı İsa’dır. Ailesi ve çocukluk yılları hakkında çok fazla bilgi bulunmamaktadır. Yoksul bir aileye mensup olduğu veya çocukken Edirneli yaşlı bir hanım tarafından köle olarak alınıp evlat edinildiği, terbiye ve eğitimine şair Sâ’ilî’nin de katkı sağladığı bilinmektedir.
Gençlik yıllarında şiir ve nesir yazmaya yönelen sanatçı, Edirne’den Kastamonu’ya giderek burada hat sanatı ile de ilgilenmeye başlamış ve şiirleriyle tanınmıştır. “Döne döne” redifli gazelinin ünü, Bursa’da bulunan ünlü şair Ahmed Paşa’ya kadar ulaşmış ve Paşa tarafından da beğenilmiştir. Âşık Çelebi’nin aktardığına göre Necati evliydi ve erkek çocukları kendisinden önce ölmüş, tek kızı devrin ünlü âlimlerinden Abdülaziz Çelebi ile evlenmiş ve o da genç yaşta vefat etmiştir.
Fatih Sultan Mehmet’in takdirini görmüş, divan kâtipliği göreviyle İstanbul’a gitmiştir. Fatih’in ölümünden sonra da İstanbul’da kalan şair, II. Bayezid’in de takdirini kazanmış ve padişahın büyük oğlu Şehzade Abdullah’ın Karaman sancağına tayin edilmesiyle birlikte onun divan kâtibi olarak görevlendirilmiştir. Ancak şehzadenin üç yıl sonra ölmesiyle görevi de sona ermiş ve İstanbul’a dönmüştür. İstanbul’da kaldığı süre boyunca devlet erkânına ve devrin diğer ünlü kişilerine kasideler sunmuştur.
Hayatının geri kalan döneminde de çeşitli görevlerde bulunan ve 1509 tarihinde vefat eden Necati’nin mezarı, öğrencisi ve yakın dostu Sehi Bey tarafından yaptırılmıştır. Ancak mezarı, Unkapanı Manifaturacılar Çarşısı’nın inşası sırasında ortadan kaldırılmıştır.
Necati Bey’in Edebi Kişiliği
- Şeyhi ve Ahmet Paşa ile birlikte 15. yüzyıl divan şiirinin en önemli şairlerinden kabul edilir.
- Necâtî Bey’in şiirleri, Osmanlı şiir dilinin kurulmasında önemli bir rol oynamış ve çağdaşları üzerinde büyük etkiler bırakmıştır. Kendinden sonra gelen birçok şair, Necâtî’yi üstat kabul etmiş ve onunla karşılaştırmalar yapmıştır. Sehî Bey, Latîfî, Âşık Çelebi, Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Gelibolulu Mustafâ Âlî gibi birçok tezkireci, Necâtî’nin şiirlerini ve edebi kişiliğini övgüyle anlatmıştır.
- Şiirlerinde Türkçe kelimeler ve mahallî unsurları ustalıkla kullanmış, atasözü ve deyimlerle süsleyerek şiir dilini zenginleştirmiştir.
- Şairin dili sade, üslubu güçlü ve etkileyicidir. Şiirlerinde zengin hayaller ve mahallî renkler sıkça görülür. Necâtî’nin dili ve üslubu, klâsik üsluba yakın bir dil olup bu üslup başta Bâkî olmak üzere birçok şair tarafından takip edilmiştir.
- Gazellerinde aşk temasını işleyen, sade bir dil kullanan ve mahallî unsurları şiirlerine yansıtan bir şair olarak divan edebiyatında önemli bir yer edinmiştir. Şiirlerinde halkın dilini ve psikolojisini yansıtan, nükteli bir ifadeye sahip olan Necati, Türkçeyi aruza rahatça uygulayabilen bir şair olarak tanınmıştır.
Necati Bey Eserleri
Necati Bey’in günümüze ulaşan tek eseri, Müeyyedzâde Abdurrahman Çelebi adına tertip ettiği Divan’dır. Ali Nihat Tarlan tarafından hazırlanan neşrinde, tevhit, naat, mirâciye, methiye gibi şiir türleriyle birlikte, 25 kaside ve 650 gazel bulunmaktadır. Divan’ın başlıca nüshaları İstanbul Üniversitesi, Süleymaniye, Topkapı Sarayı ve Millet Kütüphaneleri’ndedir. Ayrıca, Mehmed Çavuşoğlu’nun tahlil çalışması ve seçmeleri de mevcuttur.