Bireyin İç Dünyasını Esas Alan Romanlar Online Test – 1

Cumhuriyet Dönemi’nde ilk yıllarda ağırlıklı sorun yeni bir devletin inşaası olmakla beraber bu dönemde başka bir sorun daha vardır: kültür değişiminde kendinî bir yere ait hissedemeyen aydınlar. Eski ile yeni arasında sıkışıp kalan bu aydınlar eserlerinde psikolojiye sığınarak kendilerine bir çıkış noktası bulmayı başarmışlardır. Bunlardan özellikle ——- ’ın ayrıcalıklı bir yeri vardır. 1949’da yazdığı Huzur romanındaki Mümtaz karakteri ile bu bunalımı ancak bu kadar başarılı anlatabilirdi.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin getirilmesi gerekir?

1947’de doğan sanatçı pek çok edebiyat dergisinde çalışmıştır. 1990’dan beri ise Dergâh dergisinde yazı işleri müdürü olarak görev yapmaktadır. Sait Faik’ten çok etkilenmiştir. Hikâyelerinde Sait Faik gibi anı yakalamaya özen göstermiş, dinî konulara eğilmiş ancak hikâyelerini mesaj vermek için bir araç olarak görmemiştir. O, yalnızca durumu, o anı yazarken çevresinde olan insanları yazmıştır böylelikle durum öyküsünün Cumhuriyet Dönemi’ndeki önemli temsilcilerinden olmayı başarmıştır. Uzun Hikâye adlı eseri 2013 yılında sinemaya uyarlanmış, büyük beğeni toplamıştır.
Bu parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?

Edebiyatı bir toplumun okulu olarak görmek bana çok doğru gelmiyor. Edebiyat bir sanattır ve sanat şahsidir. Ben günlük yaşamın sıradan, görünen hallerini hiç ilgi çekici bulmadım. Beni insanın asıl kavgasının yer aldığı iç dünyası ilgilendirmiştir. Bir bilseniz orada iyi ve kötü nefs nasılı çarpışır. Her insanın ruhunda ne fırtınalar vardır, ne kasırgalar, ne serin geceler, ne kızgın çöller… İşte beni daima bunlar cezbetmiştir. Ruh denen o karanlık kuyuya ışık tutmak, ucundan da olsa okura göstermek en büyük zevkimdir.
Bu parçada kendisinden bu şekilde söz eden yazar aşağıdakilerden hangisi olabilir?

Romanın kadın karakteri olan Neriman, Doğu ile Batı arasındaki çelişkinin, gelgitlerin kahramanıdır. Muhafazakâr Fatih ile Batılı Harbiye arasında kalan Neriman, yedi yıllık aşkı Şinasi’ye her baktığında artık bu muhafazakar yaşamı görmektedir. Diğer yandan Macit onun için yeni bir yaşamdır. Üçü de Konservatuvar öğrencisidir. Şinasi ile Neriman, Darülelhan’da Türk Sanat Musikisi, Macit ise alafranga müziği öğrencisidir. Neriman, Macit ile İstanbul’un diğer yüzü olan Beyoğlu ile Harbiye’yi tanıyacak ve büyük bir ikilemde kalacaktır.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

– Eserlerde Doğu-Batı, madde-mana, dünya-ahiret çatışması üzerinde durulmuştur.
– Psikolojinin yöntemlerinden faydalanılmıştır.
– Birey ruhsal yalnızlığı, kültürel sıkışmışlığı içinde ele alınmıştır.
Aşağıdaki yazarlardan hangisinin, yukarıda sıralanan özelliklerde eserler verme çabasında olduğu söylenemez?

•  Samiha Ayverdi
•  Samiha Ayverdi

Roman, tiyatro, öykü, fıkra, gezi türlerinde eserler veren sanatçı, toplumsal çatışmalara psikolojik açıdan yaklaşmıştır. Olayların iç yüzünü anlatmaya özen gösterir. Toplumun tarihini, ortak değer yargılarını eserlerinde atlamaz, bireyi toplumla bir bütün olarak ele alır ancak bireyin ruh halinde toplumun etkisini de asla göz ardı etmez. Her ne kadar Kurtuluş Savaşı sürecini işleyen Küçük Ağa romanı ile tanınsa da ——- asıl başarısını psikolojik tahlilleriyle sağlar. Siyah Kehribar, İbiş’in Rüyası yazarın en başarılı ruhsal tasvirleriyle yüklü eserleridir.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

Roman dört bölümden oluşur. Her bir bölüm romanın kahramanlarından birinin adını taşır: İhsan, Nuran, Suat ve Mümtaz. Millî Mücadele yıllarında anne ve babasını kay-beden Mümtaz, İstanbul’a gelerek amcasının oğlu İhsan’ın evine yerleşir. Galatasaray Lisesini ve Fakültesini bitirip aynı okulda hoca olur. İhsan hastadır ve Nuran da eski kocasına dönünce Mümtaz yıkılır. Roman ikinci bölümde bir yıl öncesine döner. Mümtaz, Nuran’a büyük bir aşk duyar ancak aralarına sürekli Mümtaz’ın ruhsal gelgitleri girmektedir. Mümtaz’ın bu ruh bunalımları sırasında yaptığı İstanbul gezileri adeta yazarın eski İstanbul’a olan özlemini yansıtır.
Bu parçada sözü edilen eser aşağıdakilerden hangisidir?

Türk edebiyatına “Boğaziçi medeniyeti” ifadesini kazandırmıştır. Cumhuriyet’in ilk yıllarında hızla değişen toplumda Batılılaşmayı yalnızca zevk ve eğlence olarak gören, geleneksel her şeyi reddeden, kültüründen kopan genç kesimi eserleri yoluyla eleştirmiştir. En çok etkilendiği kişi Yahya Kemal’dir. O da Yahya Kemal gibi İstanbul’un eski haline olan özlemini eserlerine taşımış, eskiye olan sevgisini Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Yalıları ve Geçmiş Zaman Köşkleri’nde anlatmıştır.
Bu parçada tanıtılan yazar aşağıdakilerden hangisidir?

– Samiha Ayverdi
– Peyami Safa
– Tarık Buğra
– Ahmet Hamdi Tanpınar
Aşağıdaki eserlerden hangisi verilen yazarlarla eşleştirilemez?

Romanlarında daha çok Doğu-Batı çatışması üzerinde durur. İbrahim Efendi Konağı’nda anlattığı ailedeki medeniyet değişimi aslında bir devletin değişimidir. Yazarın kendi hayatından izler de taşıyan romanda yaygın bir konu olan konağın çöküşü ele alınsa da yazar değişimin sıkıntılarını anlatmaya çalışmıştır. Konaklarda sürdürülen yaşamlarda evde karın tokluğuna yaşayan beslemeler, köleler, dadılar, Cumhuriyet’le beraber açılan fabrikalarda iş bulmaya başlamış, eskinin şaşalı yaşamından geriye pek de bir şey kalmamıştır. Eski, itaati, saygıyı temsil ediyordur yazar için; yeni ise konakların çöküşünü.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

1899’da doğduğunda adı, şair babasının arkadaşı Tevfik Fikret tarafından koyulmuştur. Ancak iki yaşındayken babasını kaybeder. Bir sohbetinde evde hep matem tutan annesinin onun eserlerine çok etki ettiğini söyler. İlköğrenimine devam ederken sağ kolunda ortaya çıkan kemik veremi tüm yaşamını ve yazma sürecini etkiler. Öğrenimi yarıda kalır ama o, kendinî yetiştirir. Birçok ekonomik sıkıntı içinde yazdığı Cingöz Recai ona biraz da olsa para kazandırır. Ama asıl ününü Dokuzuncu Hariciye Koğuşu adlı otobiyografik romanla yapacaktır.
Bu parçada sözü edilen yazar aşağıdakilerden hangisidir?

Ahmet Hamdi Tanpınar’ın eserlerinde kişilerin iki önemli özelliğe sahip olduklarını söyleyebiliriz: Ya çocukluklarından kalma tutku düzeyinde bir merak ya da tarih ve toplumbilim konusunda konuşmaya düşkünlük. Mesela Mahur Beste’nin Beyçet Bey’i ancak bir yığın saat içinde uyuyabilir. ——- adlı eserindeki Hayri İrdal, sünnetinde dayısının hediye ettiği bir saate olan merakı neticesinde başka bir dünyanın içinde yaşamıştır.
Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?