Hayatı
Sabahattin Ali, 25 Şubat 1907 tarihinde, bugün Yunanistan sınırlarında bulunan Gümülcine şehrinde dünyaya gelmiştir. Babası Ali Selahattin Bey, annesi Hayriye Hanım’dır. İstanbul Öğretmen Okulunu bitirdikten sonra iki yıl Almanya’da eğitim görmüştür. Bir süre Almanca öğretmenliği yapmış, çeşitli memurluklarda bulunmuştur. 1932 yılında Atatürk’e taşlama içeren bir şiir okuduğu gerekçesiyle bir yıl Konya ve Sinop Cezaevinde tutuklu kalmıştır.
Cumhuriyetin 10. Yılı nedeniyle çıkan aftan yararlanarak hapisten çıkmıştır. 1946’da Aziz Nesin ve Rıfat llgaz’la birlikte siyasi mizah içerikli Marko Paşa, Malum Paşa, Öküz Paşa gibi dergiler çıkarmıştır. Bu dergilerdeki yazıları sebebiyle altı ay cezaevinde yatmıştır. Cezaevinden çıktıktan sonra işsiz kalması ve siyasi baskıların artması nedeniyle kaçak yollardan yurt dışına gitmek isterken 1948’de para karşılığında kendisini Bulgaristan’a götürecek kişi tarafından Bulgaristan sınırında kafasına sopayla vurularak öldürülmüştür.
Sabahattin Ali’nin Edebi Kişiliği
- Cumhuriyet Dönemi sanatçılarından olan Sabahattin Ali; şiir, roman, hikâye ve tiyatro türlerinde eserler vermiştir. Aynı zamanda çeviriler yapmıştır.
- Edebiyata şiirle başlamış, şiirlerinde halk edebiyatı geleneğinden yararlanarak hece ölçüsünü kullanmıştır.
- Bazı şiirleri Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Sezen Aksu gibi sanatçılar tarafından bestelenmiştir. (Leylim Ley, Aldırma Gönül, Eşkıya Dünyaya, Dağlardır Dağlar)
- Asıl ününü toplumcu gerçekçi çizgide yazdığı roman ve hikâyeleriyle kazanmıştır. “Resimli Ay” ve “Varlık” dergilerinde yayımladığı “Kağnı”, “Kanal”, “Kırlangıç”, “Pazarcı”, “Arap Hayri” hikâyeleriyle dikkat çekmiştir.
- Hikâye ve romanlarında Anadolu’nun köy ve kasabalarında ezilen, sömürülen insanların trajedisini dile getirmiş; Anadolu’yu ve Anadolu insanını hor gören kentlileri ve aydınları eleştirmiştir. Anadolu insanına yaklaşımıyla edebiyata yeni bir boyut kazandırmıştır. Eserlerindeki mekânlar şehirden ziyade bizzat yaşadığı köy ve kasabalardır.
- Toplumsal eşitsizlikleri, köy hayatından aldığı acıklı konuları realist bir bakış açısıyla ele almıştır.
- Eserlerindeki sağlam kurgu, gerçekçi gözlem ve başarılı betimlemelerle Türk hikâyeciliğine büyük katkı sağlamıştır.
- 1937’de yayımlanan ilk romanı olan “Kuyucaklı Yusuf”, toplumcu gerçekçi Türk romanının ilk başarılı örneklerindendir. Yazarın Aydın hapishanesinde tanıdığı bir tutuklunun hayatından esinlenerek yazdığı romanda, eşkıya tarafından babası ve annesi öldürülen Yusuf’un acıklı hikâyesi anlatılır. Yazar, romanında Anadolu insanının yoksulluğunu, eşraf ve bürokratlar tarafından nasıl ezildiğini dile getirirken köy ve kasabalardaki sıradan insanların arayışlarını, tutkularını, iç dünyalarını gerçekçi bir anlayışla gözler önüne sermektedir.
- “İçimizdeki Şeytan” adlı romanında İkinci Dünya Savaşı öncesinde İstanbul’da üniversite ve sanat çevrelerinde yaşanan ahlaki yozlaşmaları, siyasi ve sosyal fikir hareketlerini romanın kahramanı Ömer’in şahsında anlatmıştır.
- “Kürk Mantolu Madonna” romanında Raif Efendi’nin, babasının fabrikasında çalışmak üzere sabunculuk öğrenimi için gittiği Berlin’de Ressam Maria Puder’le yaşadığı romantik aşkı anlatmıştır.
Sabahattin Ali Eserleri
Şiir
Dağlar ve Rüzgâr
Kurbağaların Serenadı
Öteki Şiirler
Tüm Şiirleri
Roman
Kuyucaklı Yusuf
İçimizdeki Şeytan
Kürk Mantolu Madonna
Hikâye
Değirmen
Kağnı
Ses
Yeni Dünya
Sırça Köşk
Kamyon
Hanende Melek
Tiyatro
Esirler