Hayatı
Aşık Veysel Şatıroğlu, 1894 yılında Sivas’ın Şarkışla ilçesine bağlı Sivrialan köyünde doğmuştur. Çiftçi Karaca Ahmet ve Gülizar çiftinin beşinci çocuğudur. Gözlerinde çocukluk döneminde başlayan hastalık sonucunda görmesi giderek azalmış, sonunda tamamen görme yetisini kaybetmiştir.
Eğitim hayatına köyünde başlamış, ancak görme engeli nedeniyle eğitimine devam edememiştir. Babası tarafından Molla Hüseyin’den saz eğitimi almış ve daha sonra köylerine gelen halk şairi Çamşıhlı Ali Ağa’dan da usta malı şiirler öğrenmiştir. On beş yaşlarında saz çalmaya başlayan Veysel, zamanla şiir söylemeye ve kendini geliştirmeye başlamıştır. 1931’de Ahmet Kutsi Tecer’in düzenlediği I. Sivas Halk Şairleri Bayramı’nda tanınmış ve sazıyla birlikte şiirlerini halka sunmaya başlamıştır.
Veysel, yaşamı boyunca Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde sazıyla birlikte konserler vermiş, halkın sevgisini kazanmış ve Türk halk edebiyatının en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilmiştir. 1965 yılında Türkçeyi güzel kullanması ve millî kültüre katkılarından dolayı devlet tarafından aylık bağlanmıştır.
21 Mart 1973 tarihinde vefat etmiş ve doğduğu Sivrialan köyüne defnedilmiştir. Türk halk edebiyatında ve müziğinde bıraktığı miras, günümüzde de yaşatılmakta ve çalışmaları pek çok araştırmacı ve sanatsever tarafından incelenmektedir.
Aşık Veysel’in Edebi Kişiliği
- Dış dünyaya gözlerini kapatan şair, kendisine çok zengin bir iç dünya kurmuş, dünyayı buradan seyretmiş; gözleri kapalı, kalp gözü açık şair olarak nitelenmiştir.
- Çok zengin bir iç duyarlılığa sahip olan sanatçı; aşk, tabiat, hayat, ölüm, gurbet, yurt sevgisi ve sosyal meseleleri işlediği şiirlerinde Karacaoğlan geleneğini sürdüren arı bir dil kullanmıştır.
- Bütün şiirlerinde hece ölçüsünü kullanmıştır.
- Şiirlerinde yaşama sevinciyle hüzün, iyimserlikle umutsuzluk iç içedir.
- Özellikle Anadolu köylüsünün saf, içten duygu ve hayalleri onun şiirlerinde ifadesini bulur.
- Lirik şiirlerinin yanı sıra didaktik ve tasavvufi şiirleriyle de insanlığa seslenmiştir.
- Halk şiirinde yurt ve Atatürk sevgisi içerikli şiirleri ilk defa o dile getirmiştir. Atatürk’ün ölümünün ardından duyduğu büyük üzüntüyü şiirlerinde dile getirmiştir.
- Şiirlerinde derin bir anlam zenginliği ve güçlü bir söyleyiş güzelliği yakalamıştır.
- Cumhuriyet döneminin önemli saz şairlerinden olan sanatçı, âşıklık geleneğine sımsıkı bağlı kalmış, sazıyla Anadolu’nun bir-çok yerini gezmiştir.
- İlk olarak “Âşıklar Bayramı”nda adını duyuran şair, bir arkadaşının yardımıyla üç ay yürüyerek Sivas’tan Ankara’ya gelmiş ve Cumhuriyet’in onuncu yıl dönümünde (29 Ekim 1933) şiirlerini ulusal bayramda dile getirmiştir.
- Ankara ve İstanbul radyolarında program yapan, türküleri plaklara alınan sanatçıya, ömrünün sonuna doğru TBMM kararıyla kendisine özel bir aylık bağlanmıştır.
- Ülkü dergisi yöneticisi Ahmet Kutsi Tecer, sanatçının şiirlerini beğenerek onu sanat dünyasına tanıtmada önayak olmuştur.
- Şiirlerini “Sazımdan Sesler” ve “Deyişler” kitaplarında toplamış, bu iki kitaptaki şiirler 1970 yılında “Dostlar Beni Hatırlasın” adlı kitapta bir araya getirilmiştir.
- “Güzelliğin On Par’ Etmez”, “Dostlar Beni Hatırlasın”, “Kara Toprak” gibi Türk edebiyatına mal olmuş şiirlere imzasını atmıştır.
Aşık Veysel Eserleri
Şiir
Sazımdan Sesler
Deyişler
* Bu iki kitaptaki şiirler, 1970 yılında “Dostlar Beni Hatırlasın” adıyla yeniden basılmıştır.