Hayatı
Hoca Dehhânî’nin doğum ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. İlim dünyasına Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından tanıtılan Dehhânî’nin hayatı hakkındaki bilgiler sınırlıdır ve birçok bilgi tartışmalıdır. Kaynaklar, Dehhânî’nin aslen Horasanlı olduğunu, bir müddet Anadolu’da yaşadıktan sonra Horasan’a döndüğünü belirtir. Köprülü, Dehhânî mahlasındaki “dehhân” kelimesinin anlamından hareketle onun bir “nakkaş” olabileceğini ve XIII. yüzyılın sonunda Anadolu Selçuklu hükümdarı III. Alâeddîn Keykubâd döneminde Anadolu’ya geldiğini yazmıştır.
Bazı araştırmacılar, Dehhânî’nin Anadolu’da bulunduğu dönemin XIII. yüzyılın başları olduğunu ve I. Alâeddîn Keykubâd’a intisap ettiğini iddia etmiştir. Diğer araştırmacılar ise Dehhânî’nin XIV. yüzyılın ikinci yarısında Karaman Beyi Alâeddîn Alî Bey zamanında Anadolu’da bulunduğunu ileri sürmüştür. Şeyhoğlu Mustafa’nın 803/1401 yılında telif ettiği Kenzü’l-Küberâ adlı eserinde geçen “merhûm Hoca Dehhânî” ifadesinden hareketle, şairin bu tarihten önce vefat ettiği kesindir.
Hoca Dehhani Edebi Kişiliği
- Hoca Dehhani, divan edebiyatının ilk sanatçısıdır.
- Günümüze kadar ulaşmış bir divanı yoktur. Şairin bir kasidesi ve dokuz gazeli günümüze ulaşmıştır.
- Tasavvufi anlayışın egemen olduğu bir dönemde yaşamasına rağmen din dışı konularda eser vermiştir.
- Şiirlerinde dinî-tasavvufî mesajlar vermek yerine Fars şiirindeki kalıplaşmış sanatlı ifadelerle dünya zevki, aşk ve maddî hayata ilişkin konuları işlemiştir.
- Gazelin ve kasidenin Türk edebiyatında ilk örneklerini vermiştir.
- Döneminin ve muhitinin sosyal yaşamını, yaşam, ahlâk, iman ve güzellik anlayışını anlatmıştır.
- Hoca Dehhani, lirik şiirlerini düzgün bir Türkçeyle ifade etmiştir.
- Dehhânî, söyleyiş kudreti, kelime dünyası ve nazım tekniği açısından kendisinden öncekileri aşmış bir şairdir. Şiir tekâmülü açısından, kendisinden sonraki dönemin hazırlayıcısı bir şair olarak önemli bir yere sahiptir.
- Selçuklu Sultani II. Alâeddin Keykubad’ın emriyle 20 bin beyitten oluşan Farsça Selçuklu Şehname’sini yazmıştır. Bu eser de günümüze kadar ulaşamamıştır. Ersen Ersoy ve Ümran Ay, eserin Karamanoğlu Alâeddin Bey’in emriyle yazılmaya başlandığını ve Dehhânî’nin Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubad devrini anlattığını, ancak eseri tamamlamaya ömrünün yetmediğini ifade etmişlerdir.