Hayatı
Katip Çelebi, 1609 yılında İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mustafa bin Abdullah’tır. Babası enderûnda eğitim görerek yetişmiş bir askerdi. Ordu kâtipliği vazifesinde bulunduğu için ulema ve halk arasında Kâtip Çelebi lakabı ile tanındı. Hacca gittiği ve uzman memur (halife) olduğundan ötürü Hacı Halife lakabıyla da bilinir. İlk eğitimini İmam İsa Halife El-Kırımî’den alan Katip Çelebi, genç yaşta Kur’an okumayı, tecvid kurallarını ve hat sanatını öğrendi. On dört yaşına geldiğinde devlet memurluğuna başladı. 1624 yılında Abaza Mehmed Paşa İsyanı’nı bastırmak amacıyla hazırlanan ordunun defterlerini tutan birimde (Silâhdar Alayı) yer alarak, babası ile birlikte Tercan seferine katıldı. Kayseri yakınlarında Abaza Mehmed Paşa birlikleri ile yapılan savaşa (7 Eylül 1624) tanıklık etti. 1633-1635 Halep Seferi’nde hacca gitme fırsatı buldu. Çatışma ve sefer olmadığı zamanlarda, Halep’te kitapçıları ve kütüphaneleri gezdi. Daha sonra İstanbul’a dönerek hayatını okuma ve yazmaya adadı. 1657 yılında İstanbul’da vefat etti.
Katip Çelebi’nin Edebi Kişiliği
- Katip Çelebi, Dönemin ünlü bilginlerinin derslerine katılarak medrese öğrenimindeki eksikliklerini gidermiştir.
- Tarihten tıbba, coğrafyadan astronomiye kadar geniş bir ilgi alanı olan Kâtip Çelebi, aynı zamanda zengin bir kitaplığın da sahibidir.
- 1645’te sırası geldiği hâlde yükselemediği için kalemdeki görevinden ayrılmıştır. 1648’de Takvimü’t-Tevarih adlı eseri dolayısıyla şeyhülislam Abdürrahim Efendi aracılığıyla kalemde ikinci halifeliğe getirilmiştir. Bundan sonra da öğrenme ve öğretme yolundaki çabalarını sürdüren Kâtip Çelebi, peş peşe eserler vermeye başlamıştır.
- Telif ve çeviri olarak yirmiyi aşkın kitap yazmıştır. En önemlileri tarih, coğrafya ve bibliyografya alanındadır.
Katip Çelebi Eserleri
Fezleketi Akvâlü’l-Ahyâr fi İlmi’t-Tarih ve’l-Ahbar: Tarih alanındaki ilk eseridir. 1642’de tamamlanmış Arapça bir Fezleke’dir. Dört bölümden oluşan kitapta tarihin anlamı, konusu ve yararı anlatıldıktan sonra bu alandaki temel kitapların bir bibliyografyası verilmiş, ardından da klasik İslam tarihçiliğine uygun olarak dünyanın yaratılışından 1639’a dek kurulan devletler ve meydana gelen önemli olaylar kısaca sıralanmıştır.
Türkçe Fezleke: Arapça Fezleke’nin devamı niteliğindeki eser 1591-1654 arasındaki olayları anlatan bir Osmanlı tarihidir. Olayların kronolojik sıralamasının ardından her yılın sonunda o yıl içerisinde ölen devlet adamları ve bilginlerin yaşam öykülerinden ve eserlerinden de kısaca söz eder.
Takvimü’t-Tevarih: Âdem Peygamber’den 1648’e kadar geçen tarihsel olayların bir kronolojisidir.
Tuhfetü’l-Kibar fi Esfari’l-Bihar: En tanınmış eserlerindendir. Kuruluş döneminden 1656’ya kadar Osmanlı denizciliğinin bir tarihçesi yanında Osmanlı donanmasının, tersane ve bahriye örgütünün işleyişini anlatır, kaptan-ı deryaların yaşam öykülerini verir. Sonunda da son zamanlarda denizlerde uğranılan başarısızlıkları giderme yolundaki öğütlerini sıralar.
Cihannüma: Coğrafi kitapların en önemlisi olan bu eser Osmanlı coğrafyacılığında yeni bir çığır açmıştır.
Keşfü’z-Zünun: Kâtip Çelebi’nin Batı’da tanınan en ünlü eseridir. Arapça bir bibliyografya sözlüğü olan kitapta 14.500 kitap ve risalenin adı ve yazarı verilir. Bilim tasnifine göre ve alfabetik olarak düzenlenmiş olan kitap, yirmi yılda tamamlanmıştır.
Mizanü’l-Hakk fi İhtiyari’l-Ahak: Son kitabıdır. Dönemin din bilgilerinin tartıştıkları çeşitli konular hakkında düşüncelerini açıklar. Karşıt düşüncelere hoşgörüyle bakılmasını öğütler.