Nurullah Ataç Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Nurullah AtaçHayatı

Nurullah Ataç, 21 Ağustos 1898 tarihinde İstanbul Beylerbeyi’nde doğdu. Babası, Hammer’in Büyük Osmanlı Tarihi’ni Türkçeye çeviren, bürokrat Mehmet Ata Bey’dir. Galatasaray Lisesi’nde okudu. Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasından önce eğitimini tamamlamak üzere, babasının isteğiyle İsviçre’ye gitti, ancak okul yaşamından pek hoşlanmadı, okulu yarım bıraktı. Cenevre’de kaldığı süre içinde Fransızcasını ilerletti. İsviçre’de iş bulamayınca Mondros Mütarekesi sırasında İstanbul’a döndü. Sınavla Fransızca öğretmeni oldu. 1926 yılında Leman Ataç ile evlendi. Bu evlilikten bir çocuğu oldu. 1945’ten sonra Cumhurbaşkanlığı çevirmeni olarak görev yaptı. Bir süre TDK yayın kolu başkanlığını yürüttü. 17 Mayıs 1957 tarihinde hayatını kaybetmiştir.

Nurullah Ataç’ın Edebi Kişiliği

  • Türk edebiyatında eleştiri ve deneme alanında eserler vermiş en önemli yazarlardandır. Nurullah Ataç, kendisini “edebiyatı, sanatı kendine dert edinmiş, gece gündüz edebiyat düşünen bir adam olarak tanımlar.
  • Nurullah Ataç yazı yaşamına tiyatro eleştirisi ile başlamıştır. İlk yazısı 1921’de Dergâh’ta yayımlanan “Türk Tiyatrosunda İlk Göz Ağrısı” adlı tiyatro eleştirisidir. Batı tiyatrosunu yakından tanıyan Nurullah Ataç, yazdığı eleştirilerle Türk tiyatrosu için bir yol gösterici olmuştur.
  • 1940-1955 yılları arasında yazarlar üzerinde neredeyse korkutucu bir etki uyandıran eleştirmenliği ile okura gerçekten yazınsal bir tat veren denemeciliği, onu hep gündemde tutmuştur.
  • Eleştirmen olarak önyargıdan, yanılgıdan, duygusallıktan çekinmemiştir. Eleştirilerinde genellikle izlenimci, öznel bir tutum takınmıştır. Eleştirmenin, okura sezinleyemediği güzellikleri tanıtması gerektiğini savunur.
  • Denemelerinde sorgulayıcı, düşündürücü ve içtendir. Aslında çoğu eleştiri yazısını o, bir deneme havasında yazmış, eleştiriyi bir edebi ürün gibi görmüştür.
  • Kendini dil devrimine, Türkçenin araştırılmasına adamış; dilde yalınlaşma ve tasfiyecilik anlayışını savunmuştur. Kendi türettiği sözcükleri, devrik tümceleri ve kendine özgü biçemiyle dili bir uygarlık sorunu olarak ele almıştır.
  • Bazı yazılarında arı Türkçe kullandığı için anlaşılmaz olarak eleştirilmiştir. Attila İlhan, Halit Fahri Ozansoy gibi Türk edebiyatının önemli isimleri de onu eleştirenler arasındadır.
  • Çeviri alanında da çalışmalar yapmıştır.
  • Türkçenin bir edebiyat dili olarak gelişmesinde ve sanatçıların dil beğenisinin yükselmesinde Nurullah Ataç’ın büyük rolü olmuştur.
  • Devrik cümleyi edebiyat dilimize kazandıran isim olmuştur.
  • Yanılmaktan, düşünce değiştirmekten hiç korkmayan Ataç, yenilikçi bir tavır sergilemiş; yenilik arayışı içindeki gençleri sürekli desteklemiştir.

Eserleri

Deneme-eleştiri-inceleme:
Günlerin Getirdiği
Sözden Söze
Karalama Defteri
Ararken
Diyelim
Söz Arasında
Okuruma Mektuplar
Prospero ile Caliban
Söyleşiler
Günce I -II
Dergilerde
Söyleşiler

Çeviri:
Aisopos: Masallar
Lukianos: Seçme Yazılar I,II,III
Sophokles: Oipidus Kolonos’ta
Plautus: Amphitryon
Balzac: Vandetta
Stendhal: Kırmızı ve Siyah I, II,
Laclos: Tehlikeli Alâklar
Simenon: Kiralık Oda

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Neşati

Neşati Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Hayatı Neşati, klâsik Türk edebiyatının 17. yüzyılda yetiştirdiği büyük şairlerden biridir ve Edirne’de doğmuştur. Hayatı …