Hayatı
Ercüment Ekrem Talu, asıl adıyla Ahmet Kemal Ercüment, 1888 yılında İstanbul’un İstinye semtinde doğdu. Babası ünlü edebiyatçı Recaizade Mahmut Ekrem, annesi ise Ayşe Güzide Hanım’dır. İlköğrenimini İstinye İptidai Mektebi’nde tamamladıktan sonra, 1905 yılında Galatasaray Lisesi’nden mezun oldu. Bir süre hukuk öğrenimi gördü ve ardından Paris’te Siyasal Bilgiler Okulu’nda eğitim aldı.
Babası Recaizade Mahmut Ekrem’in yanı sıra, onun edebi çevresi de Talû’nun gelişiminde büyük etkide bulundu. Farsça, Fransızca, İtalyanca, Latince, Yunanca, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Lehçe gibi birçok dil bilen Talû, 1907 yılında Düyun-ı Umumiye’de çevirmen olarak çalışmaya başladı.
1913’te Babıâli teşrifat memurluğuna getirildi ve birçok farklı pozisyonda çalıştı. 1919, 1924 ve 1927-1929 yılları arasında üç kez Matbuat Müdürlüğü yaptı. Ayrıca Edirne Vilayeti mektupçuluğu, Hariciye Nezareti müsteşar muavinliği vekâleti ve Beyoğlu Belediye Dairesi memurluğu gibi görevlerde bulundu. 1920 yılında Aka Gündüz ile birlikte Alay adlı mizah gazetesini yayımladı. 1924’te kısa bir süre Cumhurbaşkanlığı başkâtibi olarak çalıştı ve 1931-1933 yılları arasında Varşova Elçiliği Danışmanı olarak görev yaptı.
Daha sonra Mekteb-i Mülkiye, Ankara Hukuk Fakültesi ve Gazi Terbiye Enstitüsü’nde Fransızca öğretmenliği yaptı. Ayrıca Galatasaray ve Notre Dam de Sion Liselerinde edebiyat öğretmeni olarak çalıştı. 1950 yılında Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmenliğinden emekli oldu. Emeklilik sonrası İstanbul Şehir Tiyatroları Edebî Kurulu ve İstanbul Sular İdaresi Yönetim Kurulu üyeliklerinde bulundu. 16 Aralık 1956’da siroz hastalığından vefat eden Talû, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Ercüment Ekrem Talu’nun Edebi Kişiliği
- Edebi kariyerine 1904 yılında Çocuklara Mahsus Gazete’de yayımlanan ilk yazısıyla başladı. Ebülmuvakkar, Ermel Talu, Çekirge, Ulat, Âşık, Torik Necmi, Karga, Kertenkele, Cin Ahmet, Evliya, Kerbela, Evliyayı Cedit ve Meşhedi gibi çeşitli takma isimler kullandı.
- Romanları genellikle tefrika hâlinde gazetelerde yayımlandıktan sonra kitap olarak basıldı. Hüseyin Rahmi ve Ahmet Rasim tarzını benimseyen Talû, toplumsal konuları mizahî bir üslupla ele aldı.
- Batılılaşmanın yanlış anlaşılması, Milli Mücadele yılları ve bürokrasinin işleyişi gibi toplumsal sorunları eski İstanbul yaşayışı içinde değerlendirdi.
- Ercüment Ekrem Talu, karagöz, orta oyunu ve meddah geleneğinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Geleneksel Türk tiyatrosunun bu unsurlarını eserlerinde ustalıkla kullanmış ve modern Türk edebiyatına taşımıştır.
- Mizahi eserlerinde mirasyediler, savaş vurguncuları, azınlıklar ve toplumun çeşitli kesimlerinden kişileri ele aldı. Meşhedi Cafer, Torik Necmi ve Kopuk gibi tiplemeleri ile mizah yazarlığındaki başarısını devam ettirdi.
- Talû’nun mizahi eserleri arasında en bilinenleri “Meşhedi Ankara’da”, “Meşhedi Aslan Peşinde” ve “Meşhedi ile Devr-i Âlem”dir. Bu eserlerde Karagöz oyununun tipleştirdiği azınlıkları kendi dilleriyle konuşturdu. Meşhedi Cafer, bozuk bir Azeri Türkçesiyle konuşan saf bir tiptir. Torik Necmi ise mahallenin bitirim delikanlısı ya da safdil bir İstanbul külhanbeyidir.
- Dilde sadelik ve akıcılığı benimsemiş, halk dilini ve argoyu kullanarak eserlerine canlılık katmıştır. Farsça, Fransızca, İtalyanca, Latince, Yunanca, İngilizce, Almanca, İspanyolca ve Lehçe gibi birçok dili bilmesi, onun dil kullanımında çeşitlilik ve zenginlik yaratmıştır.
- Romanlarında ve hikayelerinde karakterlerin konuşma tarzlarına, şivelerine dikkat ederek gerçekçi bir dil oluşturmuştur.
Ercüment Ekrem Talu Eserleri
Roman
Gün Batarken
Asrîler
Kopuk
Sâbir Efendi’nin Gelini
Şevket-meâb
Kan ve İman
Kundakçı
Meşhedi ile Devr-i Âlem
Gemi Arslanı
Meşhedi Polis Hafiyesi
Meşhedi Aslan Peşinde
Kodaman
Papeloğlu
Beyaz Şemsiyeli
Bu Gönül Böyle Sevdi
Çömlekoğlu ve Ailesi
Hikâye
Gün Doğmayınca
Teravîden Sahura
Evliyâ-yı Cedid
Sevgiliye Masallar
Kız Ali
Meşhedi’nin Hikâyeleri
Dünden Hatıralar
Tiyatro
Erenler
Gezi Yazısı
Zeyl-i Evliya-yı Cedid
Çeviri
Cüceler ve Devler Memleketinde Güliver’in Seyahatleri
Korku
Diğer
Yeni Kıraat
Hatıra
Geçmiş Zaman Olur Ki
Şehzade Yusuf İzzeddin Öldürüldü Mü İntihar Mı Etti