Hayatı
Bilge Karasu, 1930 yılında İstanbul’da doğdu. Daha sonra Müslümanlığı seçmiş, Musevi asıllı bir ailenin oğludur. Şişli Terakki Lisesi’nde öğrenim gördükten sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nü bitirdi. Felsefeci ve sosyolog Hilmi Ziya Ülken, felsefe profesörü Nermi Uygur ve Takiyettin Mengüşoğlu gibi ünlü düşünce adamlarından ders aldı. Rockfeller bursuyla Avrupa’ya gitti. 1963 yılında yurda dönerek çevirmenliğe başladı. Bir süre Ankara radyosu dış yayınlar servisinde çalıştı, bu süre içinde zaman zaman radyoda haftalık yayınlar yaptı. Basın-Yayın ve Turizm Genel Müdürlüğü’nde görev yaptı. 1974 yılından ölümüne kadar Hacettepe Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 14 Temmuz 1995 tarihinde pankreas kanseri nedeniyle Ankara’da hayatını kaybetti. Mezarı Karşıyaka Mezarlığı’ndadır.
Bilge Karasu’nun Edebi Kişiliği
- Henüz 17 yaşında yazın hayatına başladı. İlk yazısı 1950’de, ilk öyküsü de 1952’de Seçilmiş Hikâyeler Dergisi’nde yayımlandı.
- Bilge Karasu, 1950 kuşağı öykücüleri arasında, bireyin sorunlarına ağırlık veren, onun günlük hayatındaki açmazlarını derinlemesine işleyen bir yazar olarak öne çıktı.
- Ben merkezli hikâye anlayışını esas alan öyküleriyle Türk öykücülüğüne yeni bir soluk getirmiştir.
- Sevgi, dostluk, yalnızlık, tutku, inanç/inançsızlık, korku ve ölüm gibi kavram ve temalardan hareketle çağrışımlara yaslanan, eğretileme ve simgelerden bolca yararlanan kendine özgü bir dil geliştirdi.
- Gerek söz diziminde denediği yeni olanaklar gerekse dilin yapısı yönündeki araştırma ve önerileriyle anlatımın sınırlarını zorladı.
- “Metin” olarak adlandırdığı kimi ürünlerinde resim ve müziğin açılımlarını düz yazıya taşıdı.
- Edebiyatla felsefenin belirli bir denge içinde rahatlıkla kaynaştığı kitaplarında Türk edebiyatının özgün örneklerini verdiği kabul edildi.
- Bilge Karasu, öykü, roman ve denemelerinin yanında çeviriler de yapmıştır.
- “Gece” adlı kitabıyla 10 yılda bir verilen “Pegasus Ödülü”nü kazanan tek Türk yazarı oldu. Bu ödülün ardından eserleri yabancı dillere çevrilmeye başladı. Ödül töreni sırasında yaptığı konuşmasında “Ben kendimi Türkçeye borçluyum” diyerek içinde yetiştiği kültürün diline gösterdiği duyarlılığı gözler önüne sermiştir.
Bilge Karasu Eserleri
Öykü
Troya’da Ölüm Vardı
Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı
Göçmüş Kediler Bahçesi
Kısmet Büfesi
Lağımlaranası ya da Beyoğlu
Susanlar
Roman
Gece
Kılavuz
Deneme
Ne Kitapsız Ne Kedisiz
Narla İncire Gazel
Altı Ay Bir Güz