Cahit Zarifoğlu Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Hayatı

Abdurrahman Cahit Zarifoğlu, 1 Temmuz 1940 tarihinde Ankara’da dünyaya gelmiştir. Ailesi aslen Maraşlıdır. Annesinin adı Şerife, babasının adı ise Niyazi’dir. Babasının memuriyeti nedeniyle çocukluğu farklı şehirlerde geçmiştir. Siverek’te başladığı ilk öğrenimine Ankara’da devam etmiş, Maraş’ta tamamlamıştır. Liseyi de Maraş’ta okuduktan sonra İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Alman Dili ve Edebiyatı eğitimi almıştır. Bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra TRT’de çalışmıştır. 1973 yılında askere alınan sanatçı, Sarıkamış’ta başladığı vatani görevine Kıbrıs Barış Harekatı’na katılarak devam etmiştir. 1975 yılında askerden dönmüş, 1976 yılında “Mavera” dergisini yayımlamıştır. Sanatçı, 7 Haziran 1987 tarihinde (henüz 46 yaşında) akciğer kanseri nedeniyle İstanbul’da vefat etmiş, naaşı Üsküdar’da bulunan Küplüce Mezarlığına defnedilmiştir.

Cahit Zarifoğlu’nun Edebi Kişiliği

Cumhuriyet Dönemi yazarlarındandır. Şiir, hikâye, roman, tiyatro gibi birçok türde eserler vermiştir.
Lise yıllarında şiire ilgi duymaya başlamış, liseyi okuduğu Maraş’ta “Açı” adında bir sanat dergisi çıkarmış, burada şiirler ve hikayeler yazmıştır. Üniversite yıllarında Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Cemal Süreya gibi dönemin önemli şairleri ile irtibat kurmuş, “Diriliş” dergisinde şiirleri yayımlanmıştır.
İlk şiir kitabı “İşaret Çocukları” 1967’de yayınlanmıştır. İlk şiirlerinde, “İkinci Yeni” şiirinin izleri görülmektedir. Özellikle Sezai Karakoç ve Cemal Süreya’nın izleri, ilk dönem şiirlerinde etkisini açık biçimde göstermektedir.
Daha sonra kendine özgü bir şiir kurmuş; biçim ile özü, dil ile imgeyi, anlam ile söyleyişi kaynaştırmıştır. Şiirin teknik ve yapısal sorunlarını çözümlemiş; kendi tarzını, edasını yakalamıştır.
Bazı şiirlerinde bireyi, şiirinin odak noktası yapmış, çıkmazları ve bunalımlarıyla dikkati çeken bireyin iç dünyasını sergilemiştir.
Hayat karşısında rindane (gönül erine yakışacak biçimde) bir tavır takınmış, içe dönük kişiliğini şiir dünyasına yansıtmıştır.
Kimi şiirlerinde İslami düşünce ekseninde insan sevgisi ve toplumsal mutluluk anlayışını işlemiş, Batı diktasına karşı Doğu protestosunu geliştirmiştir.
“Büyük İslam coğrafyasındaki tüm insanları kucaklamak” düşüncesi şiirlerinin ana teması olmuştur.
Madde ve ruh çatışmasında, Necip Fazıl’da olduğu gibi, ruh dünyasını ön plana çıkarmıştır.
Eserlerinde sevgisi ve terbiyesine büyük önem vermiş,
Genellikle kapalı bir anlayışını benimseyen sanatçı, çocuklar için yazdığı kitaplarında son derece açık ve anlaşılır bir dil kullanmıştır.
“Yürek Dede ile Padişah” adlı eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülü’nü kazanmıştır.
Şairin “Yedi Güzel Adam” isimli eserinden hareketle çekilen dizi, 2014 yılında TRT ekranlarında izleyici ile buluşmuştur.