Enis Behiç Koryürek Kimdir? Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri

Hayatı

Enis Behiç Koryürek, 11 Mart 1891’de İstanbul’da doğmuştur. Babasının adı İsmail Behiç, Annesinin adı ise Faika’dır. Babasının mesleği dolayısıyla çocukluğu Makedonya’da geçer. İlköğrenimini evde özel öğretmenlerden ve babasından alır. Yükseköğrenimini mülkiyede yapmış, 1913 senesinde burayı birincilikle bitirmiştir. Daha sonra Dışişleri Bakanlığı görevlisi olarak Bükreş ve Budapeşte’de konsolos katipliği ve konsolosluk görevlerinde bulunmuştur. Budapeşte’de önemli hizmetlerde bulunmuş, özellikle Türk-Macar dostluğunun pekişmesinde önemli bir rol üstlenmiş, “Gül Baba Türbesi”nin açılmasına öncülük etmiştir.

Yurda döndükten sonra da devlet görevlerine devam etmiş İktisat ve Çalışma Bakanlığı bünyesinde çalışmıştır. İşçi haklarının geliştirilmesi yönünde önemli adımlar atılmasını sağlamıştır. 1924 yılında hayatını Muide Hanım’la birleştiren sanatçı aynı zamanda öğretmenlik yapmıştır. Devlet memurluğundan emekli olduktan sonra siyasete girmeyi denemiş ancak Demokrat Parti’den girdiği 1946 genel seçimlerinde milletvekili olmayı başaramamıştır. Hayatının son dönemlerinde Bedri Ruhselman’ın etkisiyle ispritizma (ruh çağırma) seanslarına merak sarmış, tasavvufa yönelmiştir. 18 Ekim 1949’da hayatını kaybeden sanatçının cenazesi Ankara Cebeci Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Edebi Kişiliği

Enis Behiç Koryürek, “Beş Hececiler” olarak bilinen şairler arasında yer alır.
Şiire aruzla başlamış, ilk şiirlerini Servetifünun etkisi altında yazmıştır. Kısa bir süre Fecriati içinde yer aldı.
Ziya Gökalp ile tanıştıktan sonra heceye ve milli edebiyat anlayışına yönelmiştir.
Bazı şiirleri Hayat ve Varlık dergisinde yayınlanmıştır.
Ulusal duygulara seslenen epik şiirleriyle tanınır.
Hece ölçüsü kalıplarında değişiklikler yapmış, kimi şiirlerinde ise serbest ölçüyü denemiştir.
Konularını deniz savaşlarından, eski korsan hikayelerinden ve gemicilerden alır.
Türk denizciliğini destanlaştıran şair olarak bilinir.
Şairin katıldığı bir ispirtizma seansı hayatının son yıllarında büyük bir değişime neden olur. Hayatının son dönemlerinde yazdığı şiirlerde tasavvuf etkisi görülmektedir.